Bir zamanlar belirli amaçlara hizmet eden ve aktif işleyileriyle öne çıkan mekanlar, günümüzde terk edilmiş ve işlevsiz halde olsalar dahi kentsel bellekte hala sosyal merkez olma potansiyeline sahiptirler. Özellikle sanatsal enstalasyonların bu tür alanlarda konumlandırılması, şehrin dinamik unsurlarını tekrardan terk edilmiş bu mekanlara yönlendirerek eski dokunun ve ruhun farklı bir şekilde yaşatılmasını teşvik eder. Bunun çarpıcı bir örneği ise MAD Architects kurucusu mimar Ma Yansong tarafından bir zamanlar hareketli bir ticari alan olan Çin’in Guangdong eyaletindeki Taiping Xu’da, sahil kenarında terk edilmiş üç katlı bir pazar binasında yapılan enstalasyonda görülebilir.
Timeless Beacon yani Zamansız İşaret adındaki bu enstalasyon, pazar binasını kaplayan çok renkli balık ağlarından ve yansıtıcı filmlerden oluşuyor. Yapının alt katları, binanın çevresini soyut bir şekilde cepheye yansıtmayı amaçlayan yansıtıcı film şeritleriyle dikey olarak sarılmıştır. Bu filmler sayesinde eski sokakları ve insan sirkülasyonlarını bina cephesinde bulanık bir şekilde görmek mümkün hale getirilmiş. Terk edilmiş binaya yansıtılan bu hareketli ruh, üçüncü katın ve binanın sahile bakan cephesinin çok renkli balık ağlarıyla kaplanması ile daha da zenginleşmiş. Gökkuşağı rengindeki bu ağlar, bir aydınlatma sistemi ile donatılmış silindirik bir kulenin yerleştirildiği binanın en üst noktasına kadar uzanıyor. Bu kule sayesinde yapı, geceleri köy için parıldayan ve sahil boyunca dikkat çeken bir deniz fenerine dönüşüyor.
Terk edilmiş alana yeni bir karakter kazandıran bu enstalasyon, eski bir ticari pazar alanının tarihini eğlenceli bir şekilde yansıtırken harabelerden gelen canlılığı ve yeniden doğuşu sembolize ediyor. Mimar Ma Yansong, bu çağrışımı şu sözleriyle aktarıyor: “Terk edilmiş binanın boşluklarından güneşe doğru büyüyen birçok bitki görüyorum. Yıkıntılardan bir canlılık ve yeniden doğuş duygusu yaratmayı umuyoruz. Böylece insanlar eski yapıdan yeni bir enerji ve algı hissedebilir, ayrıca tüm bu alana yeni bir zaman anlayışı getirebilir.”
Nehrin karşısındaki hızla büyüyen şehrin çağdaş zeminiyle tezatlık oluşturan sessiz bir köyde konumlanan enstalasyon 2024 yazına kadar sergilenecek. Nehrin karşısındaki hızla büyüyen şehrin çağdaş zeminiyle tezatlık oluşturan sessiz bir köyde konumlanan enstalasyon 2024 yazına kadar sergilenecek. Mekanın işlevi önemini yitirdiğinde, yapının değerinin taşıdığı duygu ve ilham olduğunu belirten Yansong, tasarım yoluyla tarihin ve geleceğin zaman ölçeklerini aynı eksende buluşturmayı hedefliyor ve insanları hayal gücüne geri götüren gerçeküstü bir sahne yaratıyor.