Büyük şehirlerdeki yapı stoğu artarken buna paralel olarak kullanım ömrünü tamamlamış yapıların sayısı da her geçen yıl artıyor. Eski işlevlerini karşılayamayan yapıların gelecekleri için iki seçenek mevcut. Bunlardan biri yapının yıkılıp yerinde başka bir inşaatın yapılmasıyken diğer seçenek ise yapının yenilenmesi ve yeniden işlevlendirilmesi. İkinci seçeneğin taşıdığı potansiyelin büyüklüğünü kanıtlayan bir proje The Playscape.
Pekin'in kuzeyinde yer alan ve işlevini yitirmiş depo yapıları kompleksinin WAA tarafından gerçekleştirilen dönüşümü oldukça ilham verici. Yapıların iç mekanlarının ve paylaştıkları ortak açık alanın çocuklar için deneyimsel bir oyun alanı haline getirildiği proje, yapıların dönüşümü konusunda eğlenceli bir ilham kaynağı.
Çocuk gelişiminin hareketle ilişkisi üzerine yoğunlaşan bir sağlık firmasının gerçekleştirdiği kompleksin tasarımında üç ana öge öne çıkıyor: borular, çatı ve tepecikler. Borular alandaki bağlantıları sağlıyor ve yapıları sarıyor. Çatı çocuklara tüm alanı yukarıdan görebilecekleri alanlar sağlayarak onlara keşif rotalarını tasarlama imkanı sunuyor. Tepecikler ise altlarındaki ve üstlerindeki alanlarla çocukların merak duygunu harekete geçiriyor.
Komplekste açık havadaki oyun alanının yanı sıra, daha küçük yaş grupları için yumuşak oyun alanları, tırmanma alanı, iç mekan kaydırakları, veliler için gözlem alanı ve cafe de bulunuyor.
Çocuklara ekranlardan uzak, fiziksel deneyimler ve eğlenceli anlar sunmayı amaçlayan projenin tasarım ekibi: "Çocuklar genellikle karar verme konusunda pasif durumdadır. Oyun zamanı genellikle kendi kontrolleri altındaki tek zamandır. Tasarımın odak noktası, şehir içi konut alanlarının eksik unsurlarını ele almak, ölçekleri çarpıtmak ve duyusal öğrenme için bir araç oluşturmak için hareket dizilerini manipüle etmekti. Çocukları kendi maceralarının sınırları olarak gördüklerini hayal etmeye ve hissetmeye teşvik etmeyi umuyoruz."