Danimarka'nın Aarhus kentinin Godsbanen bölgesindeki dar bir sokakta yer alan New Ark enstalasyonu, beden, mimari ve sürekli değişen iklimimiz üzerine düşünmeyi teşvik eden sanatsal bir yolculuk olarak ortaya çıkıyor. Tideland Studio tarafından Rumgehør ve Stine Rosdahl-Petersen iş birliğiyle tasarlanan enstalasyon, cilalı çelik can simitleriyle iç içe geçmiş dalgalı beton karolardan oluşan 50 metre uzunluğunda bir duvar halısından oluşuyor.
New Ark ekibi, çağımızın en önemli sorunlarından birini ele alırken, çabalarını hem çekici hem de yıkıcı özelliklere sahip bir madde olan su ögesi çevresinde yoğunlaştırdı. Şehrin çatılarından akıyormuş gibi, beton yüzeyin içine gömülü üç can simidi, alçalıp yükseldikçe dalgalanmalar yaratıyor. Aarhus Mimarlık Okulu'nun yakınında yer alan New Ark, sıradan bir kentsel geçidi yüksek sanatsal değere sahip hareketli bir alana dönüştürüyor. Enstalasyon, dalgalar ve su sıçramaları en ince ayrıntısına kadar canlandırılırken suyun özünü yakalıyor ve suyun normalde geçici olan doğasına dair büyüleyici bir içgörü sağlıyor.
Suyun bu sokaktaki varlığı, yükselen deniz seviyelerine karşı ciddi bir uyarı ve bir asır önce sular altında kalmış bir doğal peyzaj olan alanın unutulmuş tarihine bir övgü olmak üzere çift amaçlı bir anlatı işlevi görüyor. Bugün ziyaretçiler, ayna benzeri yüzeyleri, gökyüzünü sokağa indiren ve mimarinin katı çizgilerini bozan can simitlerinin üzerinde dinlenebiliyor. Tideland Studio, Rumgehør ve Stine Rosdahl-Petersen karolara ritmik dalgalar kazıyarak, yoldan geçenleri kendi bedensel ritimleri ile dalgaların zamansız ritmi arasındaki karmaşık etkileşimi düşünmeye sevk eden dinamik bir yürüyüş deneyimi yarattı. Bu şekilde, sokakların uzun karakteri, şehrin karmaşası içinde şaşırtıcı ve duyusal bir deneyim yaratmak için kullanılıyor.
