Pastacılığın renkli evreninden ilham alan Patisserie Collection için Gorbon Ceramics ile iş birliği yapan Studio Yellowdot kurucu ortakları Dilara Kan ve Bodin Hon ile koleksiyon ve Gorbon Ceramics ile olan iş birliği üzerine sohbet ettik.
Koleksiyonda “Patisserie” isminde el yapımı 3D rölyef duvar karolarının yanında tabure, masa, aydınlatma gibi pek çok farklı tasarım parça yer alıyor. Pastacılığın renkli evreninden ilham alan Patisserie Collection fikri nasıl ortaya çıktı? Gorbon Ceramics ile bir araya gelme hikayenizi sizden dinlemek isteriz.
İstanbul'u ziyaret ettiğimizden bu yana seramik karolardan her zaman etkilenmişizdir, çünkü her yerde mevcut ve şehrin kültürel tarihinin büyük bir parçası, mimari ve simgesel yapıların çoğunda bulunur. Başlangıçta, geometrik formlarla daha geleneksel bir yaklaşımla bir şeyler yaratmayı hayal ettik, ancak 'Patisserie' fikri, sahibi Orhan Gorbon'un daveti üzerine atölyeyi ilk ziyaret ettiğimizde ortaya çıktı.
İşlenmekte olan seramik karoların tepsileri ve rafları ile mikserler, ekstrüderler ve fırınlar gibi devasa ekipmanlar bizi büyüledi, hepsi bize mutfak gibi geldi ve tabii ki fırınlardan ve yeni pişirilmiş seramiklerden gelen ısıyı hissedebiliyordunuz. Projeye seramik dünyasında tamamen yeni olan taze gözlerle yaklaştık ve 'bisque' (pişmiş/sertleşmiş seramik) terimini 'biscuit' (yiyebileceğimiz bir şey) ile karıştırdık -ki buna hepimiz güldük.
"Tasarım yaklaşımımız her projeye biraz eğlence ve sürpriz katmak üzerine kurulu. Hedefimiz tatlıları ve pastaneleriyle dünyaca ünlü bir yer olan Paris için bir proje yaratmak olduğundan, konsepti aldık ve seramik atölyesinde bulabileceğiniz tüm farklı teknikleri kullanarak koleksiyonun dünyasını bunun etrafında tasarladık."
Hatta krema ile nasıl süsleme yapılacağını öğrenmek için İstanbul'da bir pasta şefini ziyaret ettik. Statükodan bir sapmaydı ama Orhan ve ekibi bu cesur fikre inanmak konusunda fevkalade cesurdu. Mini örnek karolardan başlayarak, bu koleksiyonu oluşturmak için Gorbon'un tüm teknik uzmanlığından yararlandık. Donut, ekler ve puf şeklindeki kuru preslenmiş 3D kabartma karolardan el yapımı lav taşı 'bisküvi' masa tablalarına kadar, her bir parçanın çağdaş ve heyecan verici olması için malzemelerin ve her bir tekniğin sınırlarını zorlamaya çalışıyoruz.
Yeni materyaller keşfetmeyi seven bir ekipsiniz. Cam, alüminyum, hatta yumurta kabuğu gibi pek çok farklı materyali tasarımlarınızda kullandınız. Seramiği tasarım materyali olarak kullanmak nasıl bir tecrübeydi? Seramik üretim sürecinin sizi zorlayan ve heyecanlandıran yanları neler oldu?
Kil için durum tamamen farklıydı; ona dokunduğunuzda hissettiğiniz duygu bile özeldir -yumuşak, sıcak ve çok şekillendirilebilirdir. Her malzemenin kendi kısıtlamaları vardır; seramik daha az kesindir, ancak esnekliği benimsemeyi çabucak öğrendik ve bu da süreci daha heyecanlı hale getirdi. Her üretim aşamasında büyük değişkenlik ve kalıplama, fırınlama ve sırlama arasında yaratıcı ayarlamalar için bolca alan var. Her seferinde zanaatkarlardan oluşan ekipten yeni bir sır daha öğreniyoruz. Proje sırasında, ıslak ve kuru arasında bir yerde belirli bir kıvama ihtiyaç duyan 'kil kreması' tekniğini geliştirdik, böylece aynı pastacılık aletlerini krema torbasından krema yapmak için kullanabildik. Seramikle çalışmak bizim için bir keyifti, çünkü hala keşfetmekte olduğumuz sonsuz renk ve doku seçeneği var.
Maison&Objet’nin en çok ilgi gören ve paylaşılan çalışmalarından biri hiç şüphesiz ‘Patisserie’ oldu. Nasıl geri dönüşler aldınız?
Renkli 'bisküvi' örneklerinin seçilmesinden güzel bir hediye kutusunda paketlenmesine kadar tüm sergi deneyimini pastane dükkânı etrafında tasarladık -tıpkı Paris'teki bir pastanede olduğu gibi. Sergi ekranları ve basılı materyaller bile ilham vericiydi; hatta bazı ziyaretçiler birden fazla kez geri geldi.
Geri bildirimlerden ve en yaygın, en eski ve en geleneksel malzemelerden biri olan seramiğe ve özellikle de en uluslararası ve ünlü tasarım etkinliklerinden biri olan Paris'teki Maison&Objet'ye ve seramik üretimiyle uzun bir geçmişe sahip olan Fransa'ya bu düzeyde bir heyecan getirmekten çok memnunuz. Dünyanın olumlu tepkisini ekiple paylaşmak büyük bir zevk; projeye emek veren herkese neşe ve takdir getirmekten gurur duyuyoruz.
Koleksiyon, modern tasarım anlayışını ve yerel seramik zanaatkarlığını bir araya getiriyor. Günümüzde pek çok tasarımcı, farklı alanlardan yerel zanaatkarlar ile iş birlikleri gerçekleştiriyor. Bu yeni hibrit üretim anlayışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Geleneği yeni izleyiciler için canlı tutmak her zaman harika. Yerel toplumumuzla daha derin bir ilişki kuruyor ve kültürel geçmişimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Çalışmalarımızı uluslararası alanda seyahat etme ve sergileme ayrıcalığına sahibiz ve ortak çalışmalarımızı getirmek ve geri bildirimleri paylaşmak işbirlikçilerimize büyük gurur veriyor. Küreselleşme ve minimalizmle birlikte birçok proje daha monoton hale geliyor; tasarım yoluyla kültürel çeşitliliği yeni ve yaratıcı yollarla gösterebilir ve tasarıma giderek daha fazla takdir edilen benzersiz bir bakış açısı getirebiliriz.