top of page

İnteraktif Tiyatro Deneyimi "Çirkin" Sahnede



xtopia'nın dijital sanat yönetmenliği ve immersive prodüksiyonunu yaptığı projesi "Çirkin", Anadolu masallarının gerçeküstü bir ihanet hikayesini interaktif tiyatro ile buluşturuyor. Xtopia kurucusu Lalin Akalan ile xtopia ve “Çirkin” oyunu üzerine sohbet ettik.


xtopia olarak dijital sanat yönetmenliğini üstlendiğiniz "Çirkin", Anadolu masallarına dayanan gerçeküstü bir ihanet hikayesini anlatan interaktif bir tiyatro deneyimi. “Çirkin” fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı?


Hope Alkazar'da yeni fikirler, projeler üzerine konuşurken proje xtopia’ya geldi. Çirkin’in ana yapımcısı Yağmur ile tanıştım. Immersive bir prodüksiyon ve ortak yapımcıya ihtiyaçları olduğunu ve tiyatronun içindeki bütün dijital eserleri hem sanat yönetmenliği yapacak hem de üretimleri tasarlayacak bir şirket aradıklarını iletti. Zira her stüdyonun alabileceği bir iş de değil teknik zorlukları sebebiyle. O dönemde çok yoğun bir takvim içindeydik ve ülkede deprem gündemi vardı, ‘’yok herhalde şu an bunu yapamayız’’ diye düşünürken, Firuze Engin’in mitolojik elementlerle dolu o metni okudum ve senaryoya resmen aşık oldum, içinde kendimi, herkesi buldum diyebilirim. Çünkü bu proje, sadece bir tiyatro eseri değil, aynı zamanda insanlığın kolektif bir deneyimine dönüşebilecek bir yolculuk gibi görünüyordu. Bu yüzden, projeye olan tutku ve inancımızı paylaşarak işe koyulduk.




Mekana özgü yeni bir deneyim olarak tasarlanan “Çirkin”de yaratıcı sektörden pek çok isim bir araya geldi. Analog ve dijital yaratım süreçlerinde hangi ekipler yer aldı? Bu multidisipliner yaratıcılar oyun deneyimine nasıl katkılar sağladı?


Çirkin’i özel kılan konulardan biri de bu aslında. Tiyatro, analog bir sanat olarak bilinirken, dijital aktörlerin de dahil olması, başta analog yaratım sürecindeki ekipler için bir soru işaretiydi. Hepsi kendi alanında en önemli isimlerden olan ekibin soru işaretleri, dijital dünya ortaya çıktıkça yok oldu. Yönetmenimiz Güray (Dinçol), bu dijital dünya için en heyecanlı isimlerdendi. Sahne tasarımında Veli (Kahraman) ile çok kez beyin fırtınası yaptık birlikte. İlk baştaki ‘’dijital dünya diğer her şeyin önüne geçer mi’’ kaygısınının yerini ‘’dijital dünya da bu oyunun bir dekoru, oyunun anlatımını, seyirciye geçirdiği duyguyu güçlendirici bir öge’’ düşüncesi almıştı herkeste. Firuze’nin müthiş metni Nihal ve Onur’un eşsiz yetenekleriyle sahnede hayata geçerken immersive dünya bu atmosferi bir üst noktaya taşıdı. Immersive dünyayı tasarlayan ekibimiz de zaten kendi alanlarında en iyilerinden. Sanat yönetmenimiz Amir Ahmadoglu'nun ve Yaratıcı teknoloji uzmanımız Çağatay Güçlü’nün zaten tiyatro geçmişi vardı. Görsel sanatçımız Burak Dirgen, her zaman işleriyle bizi çok etkileyen bir isim. Bu ekibi bir araya getirirken ortaya çıkacak şeyden de çok emindik en başından beri.



Xtopia kurucusu Lalin Akalan, Fotoğraf:Curated

Görsel tasarım süreci oldukça detaylı ve titiz bir çalışma gerektirdi. İlk adım olarak, oyuncularla birlikte oyunun dünyasını hayal ettik ve bu hayalleri ekibimize aktarmak için detaylı mood board'lar hazırladık. Ardından, bu mood board'ları yönetmenle paylaşarak ortak bir vizyon oluşturduk. Daha sonra, sahnelerin her bir detayını belirlemek için geri dönüşlerle ve Güray'ın verileriyle çalıştık. Her bir sahne için, cue'ların, yani sahne geçişlerinin, kelimelerinin ve hareketlerinin yanı sıra mekanların, hareketlerin, duyguların, renklerin ve animasyon stillerinin detaylarını belirledik. Ardından, oyuncular arasında yapılan prova kayıtlarını inceleyerek, mekandaki bedensel hareketleri gözlemledik ve bunları 3D simulasyonlarla birleştirerek sahneye yerleştirdik. Bu sayede, oyuncuların bedensel uzantılarını ve mekan içindeki hareketlerini daha iyi anladık ve görsel dünyayı optimize etmek için hangi alanlara hareket etmeleri gerektiğini belirleyebildik.


Geleneksel tiyatro anlayışından farklı bir deneyim sunan "Çirkin", seyircileri sahnenin içine çekerek interaktif bir deneyim sunuyor. Bu interaktiflik, izleyicilerin hikayeye olan bağlılığını nasıl etkiliyor?


İzleyiciler, hem immersive dünyanın onları kapsayıcılığıyla, hem de oturma düzeniyle salona girer girmez oyunun bir parçası oluyorlar. Oyun başladıktan sonra da oyuncular tarafından olaylara dahil ediliyorlar. Hikayede bir çok farklı duyguyu yaşıyorlar. Tıpkı gerçek hayattaki gibi, yeri geldiğinde ve yardıma ihtiyacı olan birine yardım ediyorlar. Bunun verdiği haz bambaşka. Olaylara sadece seyirci kalmıyorlar, bazen karar veren konumundalar. Bir tiyatro oyununa gittiğinizde bu sık sık başınıza gelen bir şey değildir. Seyirci Çirkin için çok önemli bir konumda. Oturduğunuz koltuk bile oyundaki deneyiminizi etkiliyor. Bir başka deyişle, seyirci bu oyuna emek veriyor. Diğer her şeyin yanında, emek verdikleri için de hikayeye bağlanıyorlar. Seyircileri etrafında yoğunlaşan, adeta bir uzay mekiği gibi hareket eden bir atmosfer yaratıyoruz. Bu, seyircilerin hikayeye tamamen dahil olmalarını ve zaman algısını kırarak hikayenin içine teleport olmalarını sağlayan bir araç olarak tasarlanmıştır. Özellikle, oyundaki tüm sahneleri düşünerek, aslında bir "worldbuilding" oluşturduk; geçtiği alanlar ve sahnede yarattığı uzamsal hissiyatla birlikte, seyircilere çok az oyun olduğu için dijital eserlerin mekân kullanımıyla ilişkilendiriyoruz. Bu nedenle, bu tür bir sorumluluğu üstlenmek bizi başlangıçta korkutsa da, aslında severek üstlendiğimiz bir meydan okuma oldu. Sahne tasarımının hikayenin derinliklerini vurgulama ve seyircileri deneyime katma potansiyeli gerçekten heyecan verici bir süreç oldu. Bu atmosfer, seyircilerin sadece izleyiciler olmaktan çıkıp, hikayenin bir parçası haline gelmelerini sağlıyor. Bu da, tiyatronun sınırlarını genişleterek, seyirciyi daha etkileyici bir deneyime davet ediyor.


 

"Çirkin oyunu, interaktif bir deneyim sunarak seyirciyi sadece izleyici olmaktan çıkarıp, hikayenin bir parçası haline getiriyor. İzleyiciler, immersive dünya ve interaktif elementler sayesinde hikayeye daha derinlemesine bağlanıyor, duygusal deneyimler yaşayarak olaylara dahil oluyorlar."

 



"Çirkin" oyunu, sahne sanatlarında dijital dönüşümü konu alan gelecekteki projeler için bir ilham kaynağı olabilir mi? Çirkin'in, geleneksel tiyatro anlayışını nasıl zenginleştirdiğini düşünüyorsunuz?


Bu oyunun, geleneksel tiyatro ile dijital sanatın başarılı bir şekilde birleşimini göstermesi, gelecekteki projeler için bir ilham kaynağı olabilir. Geleneksel sahne sanatlarına dijital teknolojiyi entegre etmek, yeni ve etkileyici deneyimlerin kapılarını açabilir. "Çirkin"de olduğu gibi, dijital dünya sadece bir dekor değil, aynı zamanda anlatımı güçlendiren, seyirciye iletilen duyguları destekleyen bir öğe olarak kullanılabiliyor. Ayrıca, seyirciyi etkileşimli bir şekilde hikayenin içine çekmek, onların olaylara müdahil olmalarını sağlamak, tiyatro deneyimini daha katılımcı hale getiriyor. Bu tür bir interaktiflik, seyircinin emek verdiği ve hikayeye aktif olarak katıldığı bir deneyim sunuyor. "Çirkin", multidisipliner bir ekip tarafından tasarlandığı için, analog ve dijital yaratım süreçlerini bir araya getirerek başarılı bir uyum sağlıyor. Sahne tasarımından görsel tasarıma, oyunculardan immersive dünya tasarımına kadar farklı disiplinlerden gelen yaratıcılar, kapsamlı bir deneyim ortaya koymak için bir araya geliyor. Bu oyun, sahne sanatlarına yeni bir perspektif kazandırarak, dijital teknolojinin ve interaktiflik elementlerinin tiyatro deneyimini zenginleştirebileceğini gösteriyor. Gelecekteki projeler için benzer multidisipliner yaklaşımların kullanılması, sahne sanatlarının evrimine katkıda bulunabilir.


xtopia’nın gelecek planlarında neler var?


Gelecek planlarımızda, xtopia olarak yenilikçi ve etkileyici deneyimler sunmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Yapay zeka mimari tasarım stüdyomuz, mekansal deneyimleri zenginleştirmek için benzersiz ve çarpıcı yapılar tasarlamaya devam edecek. Örneğin, Boyner'in İstinye Park'ta açılan yeni mağazası için tasarladığımız cephe heykeli gibi projelerde, fütüristik ve yenilikçi yaklaşımlarımızı sergilemeye devam edeceğiz. Kreatif ajansımız, müşterilerin marka imajlarını güçlendirmek ve etkileyici kampanyalar yaratmak için dijital ve analog araçları kullanmaya devam edecek. Dijital içeriklerin yanı sıra heykeller, sergiler ve immersive deneyimler gibi farklı platformlarda yaratıcı çalışmalar gerçekleştirerek, müşterilerimize benzersiz ve etkileyici deneyimler sunmaya devam edeceğiz. "xtopia lab" birimimiz, yaratıcı süreçleri belgeleyerek ve araştırarak, yenilikçi projelerin gelişimine katkıda bulunmaya devam edecek. Teknolojiyle sanatın kesişimindeki potansiyeli keşfetmeye devam edecek ve topia'nın misyonuna uygun olarak ilham verici deneyimlerin ortaya çıkmasına katkı sağlayacak. Ayrıca, önemli kurumlarla iş birliklerimizi sürdürerek, büyük ölçekli projelerde yer almaya devam edeceğiz. Örneğin, Hope Alkazar gibi kurumlarla yapılan iş birlikleri, xtopia'nın güçlü altyapısı ve yaratıcı yaklaşımıyla birlikte, komüniteye alan açılmasını ve yenilikçi deneyimlerin sunulmasını sağlayacak. Genel olarak, gelecek planlarımızda teknoloji ve yaratıcılığı bir araya getirerek benzersiz ve etkileyici deneyimlerin tasarlanması ve gerçekleştirilmesine odaklanıyoruz. Farklı disiplinlerden gelen yaratıcıların bir araya gelerek yeni ve heyecan verici projeler üretmeye ve sonsuz hayal kurmaya devam edeceğiz.


Yaratıcı Yapımcı / Creative Producer:  Yağmur Dolkun

Yapım / Production: Dolkun Production

Ortak Yapımcılar / Co-Producers : Institute of Time, Betaland Audiovisual, xtopia, Comfortnoise


BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page