Julio Kowalenko ve Rodrigo Armas tarafından kurulan Atelier Caracas, mimaride yaygın anlayışları ve ön yargıları yıkarak mekânları deneyimlemeye dair yeni bir fikir ve mimarlık için farklı unsurların bir arada uyumlu bir şekilde var olabileceği yeni bir perspektif öneriyor.
Atelier Caracas, geleneksel kalıplardan sıyrılarak özgün bir estetik dil oluşturuyor. Bu özgün estetik, tasarımlarınızda hangi unsurlarla kendini gösteriyor ve izleyicilere nasıl bir deneyim sunuyor?
Mimari yaklaşımımız estetik açıdan sert ve renkli olsa da estetik eğilimlerimizi ortak bir tehdit olarak görmüyoruz. Bizim için her şey bir şeylerin nasıl birleştirildiği ile ilgili. İkimiz de endüstriyel tasarıma yakınlık duyuyoruz ve yaklaşımımızın ortak bir yönü varsa, o da parçaların bütüne eklemlenmesindeki titizlik olmalı. İster bir masa ister beş katlı bir bina olsun, stüdyomuzda tüm ölçekler titizlikle tasarlanır ve çözülür. İnsanların -uzman olsun ya da olmasın- tasarımın tutarlı ve iyi tasarlanmış olmasını takdir ettiğine inanıyoruz.
Fun Maze isimli projeniz, motor terapi ve rehabilitasyon merkezi olarak kullanılıyor. Sizce mimari tasarım, terapi sürecinde kullanıcıların hayal güçlerini harekete geçirerek onları nasıl daha motive edici bir deneyime yönlendirebilir?
Belirtildiği gibi, Fun Maze zihinsel engelli çocuklar için bir motor terapi ve rehabilitasyon merkezi, bu nedenle ana hedefimiz mekanı klasik bir hastane kurgusundan çıkarmaktı. Doktorun danışma ofisini insancıllaştırmak ve ziyaretçiler arasında alternatif sosyalleşme yollarını keşfetmek projenin çıkış noktası oldu. Tasarımın ana fikri, terapi alanlarını ebeveynlerin, terapistlerin, evcil hayvanların ve çocukların bedenlerinin ölçek, ışık ve mekanla nasıl ilişki ve etkileşim kurabileceğini yeniden hayal edebilecekleri bir altyapı oluşturmaktı.
Fun Maze
Proje, kullanıcıların duyusal terapi odaları ve ortak alanlar aracılığıyla birbirleriyle etkileşime geçmelerini teşvik ediyor. Bu etkileşimler, kullanıcılar arasında nasıl bir bağ ve dayanışma hissi yaratıyor?
Ana hedefimiz, yaşı ne olursa olsun her kullanıcının ışık, form ve ölçekle kişisel düzeyde ilişki kurabileceği bir alan yaratmaktı. Sonuçta bu sadece çocukların kendileriyle değil, doktorlar ve ziyaretçilerle de ilgili. Her kullanıcı anında dış dünyanın kaybolduğu bu samimi mavi ve sarı evrenin içine giriyor.
Fun Maze
Zihinsel engelli bir çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmış bir öğrenme ve terapi ortamının tedaviye katkısı olabilir mi? Kar amacı gütmeyen bir Amerikan kuruluşu olan Architecture for Autism'e göre bu tür bir tasarım, örneğin Otizm Spektrum Bozukluğu olan bir gencin duyusal işlem yeteneklerini önemli ölçüde geliştirme, sağlam bir şekilde öğrenme ve akranlarıyla kalıcı bir bağ kurma potansiyeline sahip.
Venezuela'nın başkentinde Atelier Caracas tarafından tasarlanan merkez, 45 metrekare uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde interaktif bir yol boyunca sıralanan danışma ofisleri, duyusal terapi odaları ve ortak alanları kapsıyor. 187 metrekarelik üstü kapalı koridor, çocukların yanı sıra terapistleri, ebeveynleri ve hatta evcil hayvanları ölçek, ışık ve mekanla yeni ilişkiler kurmaya ve etkileşime geçirmeye teşvik ediyor. Eğlenceli küresel pencerelerle süslenmiş kavisli turkuaz duvarlar, bir labirentteymişçesine kuytu köşelerde serbestçe gezinerek alan boyunca rehberlik ediyor. Üst örtü ise metal kafes kirişlerden oluşan bir yapı üzerine inşa edilmiş ve doğrusal bir perforasyon içeren galvanizli kaplama ile örtülü. Bu unsur, değişen hava koşullarına uyum sağlayarak doğal ışığın içeri girmesine izin veriyor.
Tasarımlarınızda kullandığınız geleneksel malzemelerin ve işçiliğin, endüstriyel teknolojiler ve malzemelerle bir araya gelerek nasıl bir yaratıcı vizyon ortaya koyuyor?
Venezuela'da mimarlık yapmak size kısıtlı imkânlarla çalışmayı öğretiyor. Günlük olarak, genellikle tedarik mağazalarında bulduğumuz unutulmuş ve modası geçmiş malzemeleri deniyor ve onlarla neler yapılabileceğinin sınırlarını zorluyoruz. Bu kıtlık durumu tasarımlarımızdaki yaratıcı ve inovatif yönü ortaya çıkarıyor.
Home Office
"Şu sıralar Venezuela otobüslerine kafayı takmış durumdayız. Kavisli şekilli pencereler, çarpıcı ve renkli grafikler ve tüylü iç mekanlar. Bunlar bizim için mimari DNA'ya sahip olan ve çalışmalarımızda farklı bir şekilde parçalara ayırıp yeniden düzenlediğimiz şeyler."
Home Office
Atelier Caracas'ın idol olarak gördüğü İtalyan tasarım ustalarını yorumlamak ve onlara saygı göstermek amacıyla tasarlanan Home Office koleksiyonu özellikle tüylü, neredeyse komik, ancak titizlikle tasarlanmış estetiğin izini sürerek İtalyan tasarımının sınırlarını yorumluyor. Farklı ilhamları ve tutkuları kendi estetiğinin tanımında birleştiren Caracas’ın koleksiyonunda uzun bir şezlong, küre şeklinde bir bar ve bir konteyner kutusu yer alıyor.
The Parasite
The Parasite
Atelier Caracas, kendilerinden yerel bir okulun kantinini, küçük tiyatro prodüksiyonlarına ve sanat gösterilerine de ev sahipliği yapabilecek esnek bir yemek alanına dönüştürmekle görevlendirildiklerinde, bunu ülkeyi kasıp kavuran sosyo-ekonomik kriz nedeniyle çok kötü durumda olan binanın tamamını yenilemek için bir fırsat olarak gördüler. Bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalan ekip, parazitlerin fizyolojisinden esinlenen basit ama zorlu bir çözüm buldu. Bir konakçı üzerinde yaşayan bir parazit, konakçının DNA'sını değiştirmeden ortamını değiştirir; mimarlar da benzer şekilde, okulun mekansal düzenini ve genel ambiyansını değiştirmek için binanın mevcut malzemelerini yenilikçi yollarla kullanarak bunu başardılar.
Mimarların, yeni alanlar yaratmak için binanın çökmekte olan altyapısını yeniden kullanma kararı sadece finansal ve çevresel açıdan mantıklı olmakla kalmadı, aynı zamanda öğrenciler ve toplumun geneli için bir ilham kaynağı oldu. Geleneksel beyaz granit levhalar ve mütevazı pişmiş toprak karolar zeminde cesur kıvrımlar yaratmak için kullanıldı; sıradan beton bloklar metalik kapı çerçeveleri ve parlak sarı banklarla canlandırılırken, eski kara tahtalar kapı olarak sınıflardan uzakta yeni bir hayat buluyor. Grafiksel cesaretin eğlenceli estetiğine dayanan okulun becerikli renovasyonu, ciddi kıtlıklar yaşayan bir ülkede bir tasarım paradigması olarak da öne çıkıyor.
Gelecek için heyecanlı mısınız? Planlarınızda neler var?
Umarım yakın gelecekte, Atelier Caracas'ın bir mimarlık pratiği olarak gerçekten neyi temsil ettiğini gösteren birkaç inşa edilmiş projemiz olacak. Yakında ilk 5 katlı binamızı bitireceğiz ve yapım aşamasında olan iki özel konutumuz var. Bu yıl ilk kez Salone del Mobile'e gitme şansımız oldu. Giulia Castelli tarafından çok sayıda ilginç ve yetenekli meslektaşımızla tanıştığımız birçok etkinliğe davet edildik. Belki gelecek yıl şu anda üzerinde çalıştığımız bazı yeni işleri sergileme fırsatı buluruz.
