Su, ışık ve ses unsurlarını sanatıyla bir araya getiren Amerikalı sanatçı ve tasarımcı Lachlan Turczan, izleyicilere meditatif deneyimler sunuyor. Eserlerinde suyun hareketiyle yansıyan ışık, adeta canlı bir varlık gibi dinamik bir şekilde akarken, bu etkileşimler izleyicilerin her biriyle farklı bir bağ kurma fırsatı veriyor. Kaliforniya’nın ikonik ışık ve mekân sanatçısı James Turrell’den ilham alan Turczan, ışığı yalnızca görsel değil, aynı zamanda dokunsal bir deneyime dönüştürmek için suyu bir araç olarak kullanıyor. Lachlan ile üretim pratiği ve çalışmaları üzerine sohbet ettik.
Röportaj: Onur Çoban
Sanatında su ve ışık gibi doğal unsurları kullanarak bunları sesle birleştiriyorsun. Seni bu unsurlara yönelten ilk an ya da deneyim neydi ve pratiğini nasıl tanımlarsın?
Işıkla çalışmaya, resim pratiğinden geldiğim için ışıkla daha doğrudan bir şekilde ilgilenmek istediğimden başladım. Üniversitede resim eğitimi aldığım sırada, 2013’te 1960'ların Kaliforniyalı ışık ve mekân sanatçısı James Turrell’in bir retrospektifine katıldım, bu deneyim beni derinden etkiledi. Geleneksel medyanın ötesinde, doğrudan ışıkla çalışmak fikri beni büyüledi. Amacım, başkalarının ürettiği bilgisayarlar, LED’ler veya ekipmanlar yerine, ellerimi kullanarak ışığı doğal ve dokunsal bir şekilde deneyimlemekti. Bunu başarmak için en sezgisel aracın su olduğunu hissettim. Küçük su birikintileri doldurup ışığı onların yüzeyinden yansıtarak çalışmaya başladım. Su yüzeyini harekete geçirdiğimde, duvardaki yansımalar anında değişiyordu. Işığa su aracılığıyla 'dokunabilme' fikri beni derinden etkiledi ve zamanla suda şekil vermek için ses de bir araç olarak çalışmalarımda yer aldı.
İşlerindeki su titreşimleri bize derin bir iç huzur hissi veriyor. Sence bu titreşimlerin insan zihni üzerinde bu kadar etkili olmasının sebebi nedir?
Bu desenlerin, doğadaki her ölçekte bulunan doğal formları yansıttığını düşünüyorum. Bence bu, biz insanların frenetik desenlere çekilmesinin nedenlerinden biri; çünkü bu desenler, hayal gücümüze açılan bir kapı gibi işliyor. Onları farklı bağlamlarda görmemize olanak tanıyor—örneğin bir çiçeği, dağ sıralarını, hücresel yapıları ya da hatta güneşsel fenomenleri görmek gibi. Bu yüzden benim için sesle çalışmak gerçekten heyecan verici; çünkü bu sadece müzikle olan duygusal bağımızla ilgili değil, aynı zamanda doğal fenomenlerin özüyle de ilgili. Tıpkı bir ateşe bakmak gibi, her ölçekte doğayı hatırlatabilen bir şey.
Veil I & II, 2024 | Copyright © 2024 Studio Lachlan Turczan.
Bir yandan da işlerinin yaratım sürecini merak ediyorum. İşlerinde teknoloji ve doğa neredeyse birbirine dokunuyor. Teknoloji çalışmalarında sanatsal ifadeni güçlendiren bir araç mı yoksa yarattığın doğal deneyimi dönüştüren bir şey mi?
Su, ışık ve sesle çalışmak için her zaman yeni yollar keşfediyor ve yaratıyoruz. Bu aslında sürekli bir iş birliği. Kevin Izard adında mühendis bir iş ortağım var ve son iki buçuk yıldır birlikte yakın bir şekilde çalışıyoruz. İşimizin önemli bir yönü, bu farklı güçlerin -optik, sonik ve akustik- nasıl birleştirilebileceğine dair teknik anlayıştan geçiyor. Çalışmalarımız çok teknik ama günün sonunda benim için en önemli olan şey deneyim. Amaç, teknik veya teknolojik yönlerin hemen belli olmadığı, zahmetsiz ve doğal bir his yaratmak. Nihai sonuç, doğal dünyada bir şeyi deneyimlemek gibi, son derece insani bir şey olması gerektiğine inanıyorum.
Bir mühendisle çalıştığından bahsettin. Bir stüdyonuz var mı, yoksa bireysel mi çalışıyorsun? Birlikte çalıştığın farklı disiplinlerden başka insanlar da var mı?
Evet, bir stüdyom var. Benim için gerçekten önemli olan bir makine mühendisi ile çalışıyorum -bu işte benim iş ortağım gibi. Yaptığımız her şey mühendislik ve sanat arasında bir iş birliği. Ayrıca çalışmalarımızın diğer birçok interaktif unsurunu ele almak için bir bilgisayar programcısı ve bir müzik teknoloğu ile birlikte çalışıyoruz.
Sympathetic Resonance, 2023
Geçtiğimiz yıl Milan Design Week’te sergilenen Shaped by Water sergin, suyun hareketinin neredeyse bir meditasyon gibi hissedildiği bir alan yaratıyor. Bu çalışmada izleyiciye sunmak istediğin 'meditasyon' hissi senin için ne ifade ediyor? Bu sergi sırasında yaşadığınız deneyimi paylaşabilir misin?
Shaped by Water sergisi Google ile iş birliği içinde gerçekleştirdiğim bir projeydi ve henüz üniversitedeyken üzerinde çalışmaya başladığım bir sanat eserini - tez projemi - ilk kez sergileme fırsatı buldum. Bahsettiğin çalışmanın adı ise Wavespace. Sesi sıvı bir ışık fenomeni olarak sunmayı amaçlayan bir sanat eseri. Enstalasyonda sesi kullanarak bir su havuzunu titreştiriyoruz ve bu havuz sıvı bir mercek görevi görerek ışığı tepedeki 16 metre çapındaki bir ekrana yansıtıyor ve kırıyor. İzleyicilerin altına uzanabilecekleri kanepeler yarattık, böylece tüm görsel alanları bu su yansımalarıyla doluyor. Bu, duyuları derinlemesine iç içe geçiren çok sürükleyici bir deneyim.
Daha önce de belirttiğim gibi, gezegenler, hücreler, çiçekler, dağlar, patlamalar ve hatta yaşam ve ölüm gibi şeyler görebilirsiniz. Pek çok kişi bu görüntüyü izlerken doğuşu, yani yaşamın başlangıcını ve aynı zamanda ölümü algıladıklarını söylüyor. Bunlar, bu tür bir deneyimle meşgul olduğunuzda ortaya çıkan doğal fenomenlerdir.
Wavespace, 2023
"Benim için en önemli husus, insanlara bu fenomeni deneyimleme fırsatı sunmak ve bundan istediklerini algılamalarına izin vermek."
Nihayetinde tek ilgilendiğim şey bu - insanlara son 11 yıldır derinden etkilendiğim ve üzerinde çalıştığım bir şeyi deneyimleme şansı vermek. Empoze etmek istediğim belirli bir anlatı yapısı yok. İnsanların rahatlamasını ve yukarıya bakmasını sağlaması açısından meditatif, ancak benim için en önemli şey insanların bu fenomenle etkileşime girme şansına sahip olması.
Çalışmalarının arkasındaki ilham kaynaklarından biraz bahsedebilir misin? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde merakla takip ettiğin isimler kimler?
Daha önce de bahsettiğim gibi James Turrell'in çalışmalarının her zaman büyük bir hayranı olmuşumdur. Bu yılın başlarında ne yazık ki vefat eden Robert Irwin de benim için büyük bir ilham kaynağıydı. Ayrıca bilim insanları da ilgimi çekiyor. Örneğin yakın zamanda biyografisini okuduğum Einstein bana her zaman inanılmaz derecede ilham vermiştir. İnsan bilgisinin sınırlarını zorlayan bireylere hayranlık duyuyorum. İnsanlığın sürekli olarak evren hakkında daha fazla şey öğrenmesi ve keşfetmesi fikri beni gerçekten heyecanlandırıyor.
Seism, 2024
Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?
Son zamanlarda ışığa daha çok odaklanıyorum ve manzara içinde var olan ışık heykelleri yaratıyorum. Bu, çalışmalarım için heyecan verici bir yön oldu. Ayrıca bu ışık heykellerini bir galeriye veya daha samimi bir müze ortamına taşıyacağımız gerçekten heyecan verici bir şey üzerinde çalışıyorum. Bunun prömiyeri 2025 yılında yapılacak ve kesinlikle dört gözle beklediğim bir şey.
Ocean and Sky, Forteleoni Gallery in Milan
Annular Optic, 2024
Dubai Expo 2020, Photo is courtesy of Lachlan Turczan Studio.
Veil IV, 2024