2020 yılında Johannes Budde ve Meike Papenfuss tarafından kurulan BUDDE, Alman tasarım dünyasında hızla kendine sağlam bir yer edinen bir stüdyo. Yaratıcı zihni Johannes'in vizyonu ve Meike'nin iş ve marka uzmanlığıyla birleşen BUDDE, mimarlık kökenli bir yaklaşımı mobilya, iç mekan objeleri ve aydınlatma gibi farklı alanlara taşıyor. Bu yıl Milano'da geçici olarak konumlanan stüdyo, cesur ve yenilikçi ruhuyla günlük objelere yeni bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor. El yapımı, sınırlı sayıda üretilen koleksiyonluk objeleri ve ticari pazar için ölçeklenebilir tasarımlarıyla tanınan BUDDE, Rossana Orlandi ve Mint gibi uluslararası üne sahip galerilerde sergileniyor. Johannes Budde ve Meike Papenfuss ile BUDDE üzerine sohbet ettik.
Johannes Budde and Meike Papenfuss kimdir? Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Dünya çapında tanınan bir tasarımcı ikilisi olma yolculuğunuz nasıl başladı?
Johannes: 2019'un sonunda BUDDE'yi kurmadan önce Düsseldorf, Almanya'da iç mimar olarak çalışıyordum. Mimarlık ve iç tasarımdan mobilya tasarımına geçiş doğal bir adım gibi geldi ama aynı zamanda keşfedilecek tamamen yeni bir alan açtı.
Meike: Erken dönemde stüdyoya pazarlama ve iş alanlarında destek olmak için katıldım. Tasarım yönetimi ve marka oluşturma geçmişimle, Johannes ve ben en başından beri birbirimizi tamamladık. İyi bir tasarımın ve heyecan verici bir markanın her ikisinin de gerekli olduğuna inanıyoruz.
Tasarım felsefenizi nasıl tanımlarsınız?
Johannes: Kavramsal olarak, tasarımlarımda netlik hedefliyorum, her nesneyi tek bir temel fikre indirgemeye çalışıyorum. Ahşabın dokuları, doğal taşın renkleri ya da metalin esnekliği gibi malzemelerin doğal özelliklerini ortaya çıkarmaya ve vurgulamaya çalışıyorum.
Ayrıca, birçok koleksiyonumuz fiziksel etkileşimi teşvik ediyor ve böylece insanları duyuları ve çevreleriyle yeniden bağlantı kurmaya davet ediyor. Tasarımlarımız sanatın bazen yaptığı gibi günlük kullanım için uzak hissettirmemeli, çok somut ve kapsayıcı hissettirmeli. Bunu başarmak için estetik ve işlevsellik el ele gitmeli.
"Five x Seven", BUDDE x Solid Nature, Fotoğraflar: Rossana Orlandi
Milano Tasarım Haftası 2024'te dört lokasyonda projelerinizi sergilediniz ve bir dizi küresel marka iş birlikleri geliştirdiniz. Bize biraz MDW24 deneyiminizden bahsedebilir misiniz?
Meike: 2022'den beri Milano Tasarım Haftası'na katılıyoruz ve her yıl ortaklıklar ve sergiler açısından büyüme şansı yakaladık. Bu yıl yoğun ama inanılmaz derecede ödüllendirici geçti. Rossana Orlandi Galerisi, Serafini Galerisi ve Alcova'da yeni koleksiyon tasarımlarımızı sergiledik ve Salone del Mobile fuarında İtalyan markası mogg ile iş birliği içinde bir masa lambası tanıttık. Milano Tasarım Haftası her zaman bir ağ buluşması gibi hissettiriyor, her köşede tanıdık yüzlerle karşılaşıyoruz.
Perde arkasında ise göründüğü kadar büyüleyici değil. Kesinlikle çok eğlenceli olsa da, ürün sunumları ve ağ kurma ile geçen yedi gün oldukça yorucu. Yoğun programa ayak uydurabilmek için genellikle alkol almaktan kaçınıyoruz ve erken yatıyoruz. Etkinlikten sonra, her şeyi sindirmek için bir ya da iki hafta ayırıyoruz ve ardından normal çalışma rutinimize geri dönüyoruz.
"Rug'n Roll" & "Era Table Lamp" for Mogg, Fotoğraflar: BUDDE
"Piano Wahsbasin" for Serafini, Fotoğraflar: BUDDE
Malzeme araştırması yaparken veya yeni projelerinizde malzeme seçerken hangi faktörleri göz önünde bulundurursunuz? Bize biraz çalışmalarınızdaki malzeme seçimlerinden bahsedebilir misiniz?
Johannes: Malzeme araştırma veya seçim sürecine geldiğimizde, aslında tekrarlayan bir sürecimiz yok. Bazen tasarım aşaması belirli bir malzeme düşünülerek başlar. Örneğin, beton taburelerimiz RUG'N ROLL'da böyleydi. Tasarım sürecimiz, form, işlev ve malzeme ile sürekli denemeler yapmamızla karakterize edilir. Metal, ahşap ve doğal taşlar gibi çeşitli malzemelerle çalıştık. Malzeme seçiminde dikkate aldığımız unsurlar, malzemenin kaynağı, yeni mi, geri dönüştürülmüş mü yoksa artık mı olduğu, çok yönlülüğü ve daha önce belirli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığıdır. Bir malzemenin nasıl kullanıldığına dair şaşırtıcı bir açı bulmayı amaçlıyoruz.
Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar sizi en çok heyecanlandıran çalışmanız hangisiydi?
Meike: 2024 Milano Tasarım Haftası'ndaki lansmanlarımızdan biri olan çok işlevli masa VEIL, beni çok heyecanlandırdı çünkü sonucun büyük ölçüde tahmin edilemez olduğunu gördük. Tasarımın ayırt edici özelliği, anodize alüminyumdan yapılmış bir "masa örtüsü"dür. Ortaklarımızdan BWB tarafından geliştirilen bu teknik, metalik efekti korurken malzemenin yüzeyine renk geçişleri eklemenize olanak tanır. Manuel renklendirme birkaç dakika içinde yapılır ve temelde geri döndürülemezdir. Tekniği daha küçük örneklerle test etmemize rağmen, nihai sonuç bir sürpriz oldu.
"Veil", BUDDE x BWB, Fotoğraflar: Rossana Orlandi
Bize biraz çalışmalarınızın arkasındaki ilham kaynaklarından bahsedebilir misiniz? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğiniz isimler kimler?
Johannes: İlham genellikle çevre veya perspektif değişikliğinden, yeni deneyimler arayışından ve alışkanlıkları kırma cesaretinden doğar. Günlük rutinlerde, beyin otomatik pilota geçer ve bunu bozmaya çalışırım. Mobilyaları yeniden düzenlemek gibi küçük değişiklikler bile şaşırtıcı derecede ilham verici olabilir. Bu, tanıdık çevreleri yeni gözlerle görmenizi, yeni detaylar keşfetmenizi ve yaratıcı dürtüler için alan yaratmanızı sağlar.
“Aynı zamanda, sessizlik de benim için çok önemli. En iyi fikirler genellikle uyumadan hemen önce aklıma gelir. Yeni bir tasarım üzerinde çalışırken, kısa uykuları dahil etmeye çalışırım, ki bu başlangıçta verimsiz görünse de aslında üretken olmak istersiniz. Ancak, zihinsel “gürültüden” kurtulmanın, düşüncelerinizi gerçekten algılamak ve yansıtmak için gerekli olduğuna inanıyorum.”
Aktif olarak takip ettiğimiz tasarımcılar veya stüdyolar arasında Sabine Marcelis, Laurids Gallee, Philippe Malouin, Mario Tsai ve Objects of Common Interest bulunuyor. Yıllardır hayran olduğum ikonlar ise Achille Castiglioni ve Nendo.
Gelecek için heyecanlı mısınız? Planlarınızda neler var?
Meike: Bu yılki Milano Tasarım Haftası'ndan sonra şehirde kalmaya karar verdik. Milano'yu, memleketimiz olan Köln'ün yanı sıra potansiyel yeni bir ev olarak birkaç ay boyunca test ediyoruz. Milano'ya yerleşip burada stüdyomuzu kurup kuramayacağımızı görmek için heyecanlıyız.
