Küratör Esra Özkan, kendisine ilham veren Robotik Temelli 3 BiyoSanat çalışmasını Mercado okuyucularıyla paylaştı.
"Anna Dimitru ve Spela Petric’in, biyosanat çalışmalarında yeni bir estetik sunmakla birlikte yeni araştırma başlıkları ortaya koymaları, sanatçı olarak materyal olarak mikroorganizmaları seçmeleri ve insan merkeziyetinden uzakta bir anlayış sunmaları oldukça ilham verici. Tüm bu çalışmaları yapay zeka ile harmanlamaları ve bunu yaparken de biyoteknolojiyi kullanma şekilleri ve araştırma süreçlerindeki gösterdikleri metodolojik yaklaşım benim için çok önemli."
Anna Dumitriu & Alex May - ArchaeaBot
“ArchaeaBot: İklim Değişikliği Sonrası, Tekillik Sonrası Yaşam Formu” (2018-19), iklim değişikliği sonrası gelecekte “yaşamın” ne anlama gelebileceğini araştıran bir sualtı robotik kurulumu. Biyo-sanatçı Anna Dumitriu ve çağdaş sanatçı Alex May tarafından hayata geçirilen proje, ekstrem koşullarda yaşama adapte olmuş dünyadaki en eski yaşam formu olduğuna inanılan bir grup tek hücreli mikroorganizmalar olan arkeler hakkındaki en son araştırmalara dayanıyor.
Arkeler, yüzmelerine ve beslenmelerine yardımcı olan kuyrukları üzerinde kontrolü kısıtlı olan basit yaratıklardır. Ancak bu biyomimetik ArchaeaBot, yapay olarak akıllı bir sinir ağına sahip ve veri toplamak ve gelişmek için makine öğrenimini kullanıyor. Belki de gelecekte, tekno-pozitivist insan zihinlerinin, bildiğimiz şekliyle dünyanın sonu için “nihai” türlerin içinde bedenlenmiş olarak bilinçlerini yükleyip yaşamaya devam etmeleri için mükemmel bir ev sahibi olma ihtimalini bizlere gösteriyor.
Špela Petrič - PL'AI
Yeni medya sanatçısı Špela Petrič ve disiplinlerarası ekibi, PL'AI çalışması ile kendini bir bitki olarak gören bir yapay zeka (AI) yaratmanın mümkün olup olmadığını araştırıyor. Sanatçının Plant-Machine serisinin üçüncü çalışması olan PL'AI, tohumdan yetiştirilen bitkiler ile algı dünyası bunlarla sınırlı olan bir yapay zeka robotunun birbiriyle etkileşime girdiği birkaç aylık sürecin bir ürünü. Tıpkı insanların yaptığı gibi gelişmek için tüm kapasitelere sahip karmaşık varlıklar olarak bitkilerle ilişki kurmak için teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi sorguluyor.
"Behnaz’ın çalışmalarında insan beden etkileşiminde kurmaya çalıştığı empati ve ilişki ilgimi çekiyor. Bunu yaparken kurmaya çalıştığı ilişkideki feminist yaklaşım, bedenin algılaması ve davranışsal olarak empati kurulmaya çalışması da ilham verici."
Behnaz Farahi - Iridescence
Yaratıcı teknoloji tasarımcısı Behnaz Farahi'nin Iridescence çalışması, bakışları takip eden ve bu bakışlara tepki veren teknolojik bir giyilebilir katman. Tasarımcısı tarafından duygusal bir tasma olarak ifade edilen 3D baskı ile üretilmiş bu katman, yüzlerce aktüatörün etkinleştirilmesiyle çaışan bir teknoloji kullanıyor. Chicago Bilim ve Endüstri Müzesi tarafından “Wired to Wear” başlıklı bir sergi için hayata geçirilen proje Behnaz'ın feminizm ve bedensel algı konularını etkileşimli teknolojilerle birleştirdiği üretimlerinin önemli örneklerinden bir tanesi.
Küratör Esra Özkan
Esra Özkan, 2011 yılından bu yana sanat sektöründe galeriler ve müzelerin farklı birimlerinde aktif rol alarak yurt içi ve yurtdışı bir çok sergide küratör ve direktör olarak yer almıştır. Güncel olarak dijital sanatlar alanındaki araştırmalarında ve çalışmalarında, teknoloji, sanatı ve bilimi bir araya getiren çalışmalara yönelmekle birlikte felsefeyi temel alarak teknoloji, bilim ve sanat arasındaki bağı kuruyor.