İllüstratör ve animasyon sanatçısı Simay Yaman ile çalışmaları ve kripto sanat dünyası üzerine sohbet ettik.
Simay Yaman kimdir, biraz kendinden bahseder misin?
Bu yanıt vermesi çok zor bir soru, felsefik şeylere hiç girmeden özetle illüstratör ve tasarımcıyım diyebilirim sanırım.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ndeki Endüstriyel Tasarım eğitiminin ardından illüstrasyon ve dijital tasarıma geçiş sürecin nasıl oldu?
Benim dijitale girişim aslında biraz utanç verici ama aynı zamanda bugün istediğim mesleği yapmamı sağlayan değişik bi durum. Ortaokul zamanlarında vaktimin büyük bi’ kısmını internette forum sitelerinde takılarak harcardım. Zamanla orada yanıp sönen, parlayan, atarlı giderli sözlerin yazıldığı, farklı ünlülerin fotoğraflarının montajlandığı her üyenin kendine ait garip görselleri ilgimi çekmeye başlamıştı, forum imzası deniyormuş bunlara. “Bunları ben de yapmak istiyorum!” diyerek aslında o yaşlarda ilk girişimi gerçekleştirmiş oldum. Zamanla bu, illüstrasyona kadar vardı tabi. O zamanlardan beri hep içimden gelen şeyi yapmak istediğimi fark ediyorum şimdi düşününce. Siz “eğitimin ardından” demişsiniz ama nihayetinde bu içinden gelenden başkasını yapamama durumu bana okulu bile bıraktırdı.
"Tasarım tarzımı üç kelimeyle ifade etmem gerekse sevimli, kaçık ve ürkütücü olurdu."
Seni dijital alandaki işlerinle tanıyoruz ancak bu işlerin tasarım aşamasında analog tekniklerden de faydalanıyor musun?
Bazen evet, bazen hayır. 3B bir illüstrasyon yapmaya başlıyorsam eğer bazen eskiz yapıyorum önce, bazen de sadece sahneye bi küp atıp oradan bir dünya kuruyorum, o an ne istersem. Bundan ayrı, geleneksel teknikleri kullanmayı hala çok seviyorum ama üç boyutlu dünya benim için bambaşka, çok çekici.
NFT teknolojisinin sanat dünyası için potansiyelini nasıl değerlendiriyorsun, seni heyecanlandıran veya endişelendiren yanları neler?
Gönlümce üretip, insanların bu ortaya çıkarttığım işi satın almaları isteği içimde hep oldu. Sonunda bunu gerçekleştirebileceğim düşüncesi beni tabiki de mutlu etti. Sanatçının aracısız şekilde alıcısıyla buluşması, hakettiği değeri nihayet görebiliyor olması, gördüğü değerin yeni eserler üretmeye teşvik etmesi, sanatçının daha kolay küreselleşebiliyor olması bana kalırsa olumlu tarafları. Zincirde bulunan eserin işlemlerinin çok şeffaf şekilde yürütülmesi de gerçekten güzel. Ama büyük kazançlar sağlanabilen bir sistemin fırsatçılardan ve kopyacılardan korunması tabi ki imkansız. Beni en çok endişelendiren bu. Koleksiyonerin gerçekten dikkatli adımlar atması gerekiyor.
Kripto sanat alanında çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?
Aslında o kadar var ki, ben yine de ilk üçümü sayayım Shir Pakman, UntitledArmy, Jordan Coelho (Oelhan)
Gelecek planlarında neler var?
Bugüne kadar hiç belli olmadı, bundan sonra da olacağını sanmam :) Şimdilik sadece üretmeye ve kendimi geliştirme çabalarına devam edeceğimi biliyorum.
