Konut mimarisi dendiği zaman Japon mimarlar, özgün ve yenilikçi yaklaşımlarıyla son döneme damga vuruyor. Sınırlı alanlara getirdikleri sıra dışı mimari çözümler ve geleneksel mahallelere inşa ettikleri kontrast ve modern tasarımlarla, günümüzün mimarideki trend belirleyicisi onlar. Uzakdoğu konut mimarisinin yeni nesil temsilcilerinden mimar Suzuko Yamada tarafından tasarlanan Daita2019 House, beklentileri bir adım öteye taşıyor ve “konut mahremiyeti" tanımını yeniden şekillendiriyor.
Tokyo’da sakin bir yerleşim bölgesinde yer alan bu üç katlı modern Japon evi, konut sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda kolayca değiştirilebilen bir dizi çelik boru ve platform çerçevesiyle kaplı. Tasarım, ilhamını mimarın Ruanda gezisi sırasında rastladığı bir grup gorilin yaşam alanındaki düzensizliğinin yarattığı örtüşmelerden alıyor. Projenin en önemli noktası, çelik konstrüksiyonun, konutun içi ve dışını bahçe ile birbirine bağlayarak özel bağlantılar yaratması.
"Otantik Japon mimarisi, doğrusal elemanlardan oluşan eksenel bir ahşap yapıdır. Bu unsurları daha üç boyutlu bir şekilde yeniden birleştirerek, insanların ormanda hayvanlar gibi yaşayabileceği ve saklanabileceği bir yer yaratabileceğimizi düşündüm."
Mimar Suzuko Yamada’nın tasarım felsefesi, çeşitli derinlikleri şekillendirmek için doğrusal malzeme katmanları ve nesnelerle çıplak bir yaşamın yumuşak bir şekilde kapatıldığı bir orman yaratmak üzerine. Bu nedenle tasarımcı evin içi ve bahçe arasında duvar kullanmak yerine evin cephesini tamamen dışarı açılabilen pencere katmanları yerleştirmiş. Bahçe ile iç mekan arasında yerleştirdiği kompleks çelik konstrüksiyon ile de bu mahremiyete geçişi yumuşak bir şekilde sağlamış. Bahçede, çelik çerçeveye yüksek meyve ağaçları ve bitkiler eşlik ederek bu yumuşak geçişe katkıda bulunuyor. Dış mekanda çelik konstrüksiyon kullanılırken iç yaşam alanında ailenin ihtiyaçlarına göre şekillenebilen bir ahşap çerçeve kullanılmış.
Daita2019 günümüz yaşam alanı kavramını sorguluyor ve yeniden şekillendiriyor. Duvarlarla sınırlandırılmış yaşam alanları yerine ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda şekillenebilir bir evi mümkün kılıyor. Birbirinin aynısı katlarda göğe doğru yükselen rezidanslar arasında sıkışıp kalmış insanlar için doğadan ilham alan ve mahremiyeti katı kütleler yerine geçirgen ve değiştirilebilir elemanlarla sağlayan bu yapı, geleceğin konut prototipi için ilham dolu bir çalışma.