top of page
Tuna Mert

Hortensia Chair: Dijital Düşlerden Gerçeğe


Andrés Reisinger tasarımı Hortensia Chair 3D Render

Üç boyutlu modelleme ve görselleştirme programlarının her geçen gün gelişmesiyle tasarımcılar da dijital düşlerine daha fazla yaklaşıyor. Hayal ettikleri tasarımları dijitalde gerçeğe dönüştürebilen tasarımcılar, günümüz dünyasında eski sürecin tam tersi olarak önce sanal tasarımlarının taleplerini toplayıp sonra üretim süreciyle ilgili teknik çalışmasına başlıyor. Barselonalı multi-disipliner tasarımcı Andrés Reisinger imzalı Hortensia Chair'ın hikayesi bu yeni dijital-analog sürecin başarılı bir örneği.


Hortensia Chair, aslında tasarımcı Andrés Reisinger’in 2018 yılında dijital ortamda tasarladığı bir sandalyeydi. Sosyal medya kullanıcıları tarafından öyle çok sevildi ki paylaşılma rekoru kırarak 2018 yılına damga vuran tasarımlardan birisi oldu. Hortensia Chair’i ünlü yapan ise bugüne kadar ilk kez tasarım dergilerinde yer alan “gerçek olmayan mobilya” ünvanına sahip olması. Bu durum tasarım tarihinde önemli bir kırılma noktası yarattı çünkü sosyal medyada görmeye alışık olduğumuz render tasarımlar ilk kez geleneksel tasarım dergilerine girmeyi başardı. İşin bir diğer ses getiren noktası ise tasarımın dergide yayınlanmasının ardından Reisinger’in “henüz var olmayan ve nasıl üretileceği konusunda bir fikri olmadığı” sanal tasarımı için üst üste siparişler alması oldu.


Hortensia Chair, Elle Decoration Spain

Herhangi bir tasarımı dijital modelleme yaparken dünya üzerindeki kuralları çok fazla işin içine katmazsınız. Yer çekimi, kullanılan materyallerin özellikleri gibi parametreler kendi hayal dünyanızda çok da önemli olmayabilir çünkü aslında yarattığınız render ile hayali bir dünya yaratırsınız. İnsanların render mobilyaları beğenmelerinin en önemli sebebi de aslında budur: gerçekte var olamayacak güzellikte olduklarını düşünmeleri. Oysa şimdi işler değişiyor. Artık insanlar sizin hayal kurarak yarattığınız mobilyaların gerçeğe dönüşmesini istiyor ve sizden bunu talep ediyor. Bir bakıma dijital düşlerinize dokunmak, hatta evin en güzel köşesi için satın almak istiyor.



 

"3D yazılımlarla 10 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum. Dijital çalışmamda bu başarıya ulaştığımda, bir sonraki zorluğumun hayal etmeyi bırakmak ve dünyayı gördüğüm gibi inşa etmeye başlamak olduğunu biliyordum."


 

Gelen siparişlerin ardından Reisinger bu hayali gerçeğe dönüştürmek için ilk adımları attı. Bir yıllık yoğun araştırma ve çalışmanın ardından 2019 yılının son ayında Hortensia Chair’ın ilk gerçek versiyonu tamamlandı ve Barselona’daki Montoya Galeri’de sergilenmeye başladı. Bu sene Forbes'un 30 Under 30 Visioneries listesinde Kültür & Sanat kategorisinde yer alan 30 isimden birisi olan Reisinger, Dezeen’e verdiği röportajda: “3D yazılımlarla 10 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum. Dijital çalışmamda bu başarıya ulaştığımda, bir sonraki zorluğumun hayal etmeyi bırakmak ve dünyayı gördüğüm gibi inşa etmeye başlamak olduğunu biliyordum. Fiziksel dünyayla çalışırken her türlü sorun ve barikatla karşılaşıyorum. Bu, sürecimi güçlendiren, dikkatimi ve doğaçlama yapmamı isteyen bir şey.” sözleriyle süreci anlatıyor.



Sürecin en zorlu yanı tasarıma da ismini veren Hortensia/ortanca çiçeğinin hiper-dokunsal kabarık görünümünü gerçek hayatta elde edebilmek olmuş. Bunun için tekstil konusunda uzman mobilya tasarımcısı Júlia Esqué ile bir araya gelerek birçok deneme yapmışlar. Dijital tasarımda binlerce çiçekle tasarlanan Hortensia Chair’ı gerçek bir mobilyaya dönüştürme süreci için analog tekniklerle denemeler yapan Reisinger aslında dünyamız ne kadar dijitalleşse de analog ve dijitalin her zaman bir arada kullanılacağını gerçek bir başarı hikayesi üzerinden tekrar bizlere hatırlatıyor. Sınırları olmayan hayali tasarımların gerçeğe dönüştüğü yeni dünyada, tasarım dünyası da aynı anda hem değişmeye hem eski güçlü işbirliklerini korumaya devam ediyor.


İlk prototip Barselona’daki Montoya Galeri’de sergileniyor.

BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page