Mars'ta yaşamanın mümkün olup olmadığını ya da kızıl gezegende yaşamanın nasıl bir his olabileceğini birçoğumuz merak etmişizdir. İngiltere merkezli stüdyolar Pearce+ ve Hugh Broughton Architects, insanların gelecekte Mars'taki olası yaşamlarını araştıran, oradaki yaşama dayanacak şekilde tasarlanmış şişme bir yapı yaratmak için sanatçılar Ella Good ve Nicki Kent ile işbirliği yaptı. Bristol, İngiltere'nin merkezindeki M Shed müzesinin yanında konumlandırılan ve iki astronot için bir prototip sığınak olarak tasarlanan kapsül yapı, ‘Building a Martian House’ sanat projesinin bir parçası olarak oluşturuldu.
İki katlı yapı, güneş panelleri tarafından destekleniyor ve Mars'ta karşı karşıya kalınacak çevresel zorluklara dayanacak şekilde tasarlandı. Mars toprağına oturmak üzere tasarlanan üst seviye, Mars'a taşınabilecek kadar hafif olan basınçlı, şişirilebilir altın kaplı folyodan yapıldı. Şu anda hava ile dolu olan prototip, radyasyondan koruma sağlamak için regolit adı verilen Mars taşları ile doldurulacak. Alt seviye ise yerin altına inşa edilecek şekilde tasarlandı. Mars'ta inşa edilirse, yapının şişme bölümü, yaşam alanlarını ve hidroponik bir tarım odasını içerecek. Hidroponik sistem, sakinlerin bitkilerle çevrili bir alanda yaşamalarını ve rahatlamalarını sağlamanın yanı sıra sağlıklı bir yeşil diyet izlemelerini de sağlıyor. Uyku alanları ve tuvaletler ise potansiyel olarak mevcut olabilecek lav tünellerinden yararlanma düşüncesiyle yer altına yerleştirilecek.
Broughton, tasarım sürecinde hayal gücünün zincirlerini koparmasına izin verdiğini ancak sınırlar içinde kaldığını ifade ediyor. Mars evinin son şeklini belirlemek için ekip, beş yaşındaki çocuklardan roket bilimcilerine kadar birçok sayıda grup ve şehirdeki Bristol Üniversitesi'ne danıştı. Dış kabuk ve yaşam destek sistemleri için uzay araştırmaları, zorlu ortamlar ve sürdürülebilirlik alanlarındaki uzmanlardan destek alınılırken, iç mekanda halkın görüşüne başvurulmuş. Proje, sadece hükümetlerin ve süper zenginlerin değil, herkesin çıkarlarını temsil eden uzay mimarisi tasarımına alternatif bir yaklaşım olarak göze çarpıyor.