Oyunun çocuk gelişimindeki önemi kanıtlanalı uzun zaman oluyor. O zamandan beri de çocukların farklı becerilerini geliştiren, farklı türde oyunlar tasarlanmaya devam ediyor. Lego türünde, çocukların hayal gücüyle diledikleri şeyi tasarlamasına ve ortaya çıkarmasına imkan veren yeni bir oyuncak tasarımı projesi: Follies.
Daha önceki yazılarımızdan "Oyuncak Tasarımında Sınırların Ötesi: Cas Holman"da bahsettiğimiz Rigamajig gibi büyük parçalarla yaratma imkanı sunan Follies bu özelliği ile Lego'daki tasarlanan yapıyı kullanma hayalini, parçaları çocukların ölçeğine getirerek bir deneyime çeviriyor. Bu sayede çocuklar büyük parçalarla ortaya çıkardıkları uzay gemisinin içine girip yeni gezegenler keşfetmeyi hayal edebiliyor ya da kurdukları kukla sahnesine girip kuklalarıyla bir gösteri sunabiliyor.
Follies'in tasarımın olgunlaşması tüm dünyanın evlerinde hayatlarının her parçasını yeniden gözden geçirdiği karantina döneminde olmuş. Bu dönemin getirdiği yaklaşımın da tasarım sürecine katkı sağladığını söyleyebiliriz. Parçaların boyutlarına rağmen bir çocuğun tek başına rahatlıkla kaldırabileceği hafiflikte olması çocukların kendi başlarına vakit geçirebilmesini sağlarken, silinebilir malzemeden olması da artan hijyen önlemlerinin yerine getirilebilmesini sağlamış.
Follies ortaya çıkış hikayesi de çocukların oyun ihtiyacına gösterdikleri hassasiyeti ortaya koyuyor. Yunanistan'daki mülteci kampında oyun alanları olmayan çocuklar için ortaya çıkan proje o çocukların deneyimleriyle gelişmiş. Ürün haline geldikten sonra da bu hassasiyeti kaybetmeyerek parçaların açık kaynak versiyonu oluşturulup, dünyanın her yerinde çocukları oyunla buluşturmak üzere sunulmuş.
