Kendine özgü sürreal görsel diliyle dikkat çeken render çalışmalarına imza atan dijital tasarımcı ve sanatçı Alper Dostal ile çalışmaları üzerine sohbet ettik.
Alper Dostal kimdir?
Çoğunlukla 3D tasarım alanında çalışan ve dünya çapındaki stüdyolar ve markalar için görsel konseptler ve görseller yaratan Viyana merkezli bir tasarımcı ve sanatçıyım. Akrabalarımın çoğu Bursa'da olmasına rağmen Avusturya, Viyana'da doğdum ve büyüdüm. Grafik ve İletişim Tasarımı okudum ve daha sonra Design ve Narratio alanında daha çok storytelling -hikaye anlatımına- odaklanan bir çalışma ile devam ettim.
Grafik tasarım eğitiminin ardından dijital render dünyasına geçiş sürecinden bahseder misin?
3D işlemeye çok erken yaşta hayran kaldım ve eğitimim sırasında 3D yazılım ile çalışıyordum. Bu beceri, istediğim her şeyi yaratabilmek için eksik bir bulmaca gibiydi. Kendime eksik olan 3D becerisini öğrettim ve diploma projem için markalı bir 3D ürün tasarımı ve animasyonu oluşturdum. Freelance kariyerime grafik tasarımcı olarak başladım, çoğunlukla marka tasarımı ve UI/UX alanında üretimler gerçekleştiriyordum. Sonraki süreçte daha fazla 3D çalışma yapma fırsatı buldum ve zamanla bunlar animasyon gibi daha büyük projelere dönüştü. Çoğu, hiçbir yerde yayınlamadığım ticari projeler. 2016'da 3D ile daha fazla deneme yapma ihtiyacı hissettim ve ticari işlerle dengeli olarak kişisel işlerde yaratmaya başladım.
Tasarımlarında sıkça kullandığın eriyen formların ortaya çıkışını merak ediyoruz, nasıl bir hikayesi var?
Keşfetmeye ve kişisel işler yaratmaya başladığımda, genellikle gerçek hayatta mümkün olmayan görselleri hedefliyordum. 3D render ile hayal ettiğim şeyi yaratma yeteneğim zaten varsa, o zaman gerçek dünyayı kopyalamak yerine bu yolu tercih ederim. Damlayan elementler kullanmak bana görsel olarak zamanı dondurma fırsatı ya da hissi verdi ki bu pek mümkün değil sanırım. Ve bu elementle ne kadar çok çalışırsam o kadar çok hikaye ve fikir sahibi oldum. Bunun dışında organik ve geometrik şekillerin karşıtlığını seviyorum bu yüzden onları sıklıkla bir arada kullanıyorum. Sonunda, beni bu görüntüleri yaratmaya iten şey merak.
Tasarım tarzımı 3 kelimeyle ifade etmem gerekse estetik, gerçeküstü ve absürt olurdu.
Seni dijital alandaki işlerinle tanıyoruz ancak bu işlerin tasarım aşamasında analog tekniklerden de faydalanıyor musun?
Bu genellikle yaptığım işin türüne bağlı. Eskiz defterime hızlı bir şekilde bir şey çizme ihtiyacı görürsem, genellikle fikri basitçe görselleştirmek olur. Ama hızla dijital ortama geçiyorum. Bazen dijital çalışmamda kullanmak üzere malzeme ve dokular oluşturmak için analog teknikler de kullanırım.
36 Days of Type tasarım maratonu için iki yıldır çok etkileyici işler üretiyorsun. Bu maratondan ve bu kapsamda ürettiğin çalışmalardan bahseder misin?
Görevin amacı, 36 gün boyunca günde bir harf ve sayı oluşturmak. Bu zorluk beni yeni renkler, şekiller, kompozisyonlar, teknikler ve hatta stiller ile hızlı bir şekilde denemeler yapmaya zorluyor. Burada ürettiklerimi gelecekteki çalışmalarımda ve projelerimde kullanabileceğim. Birçok inişleri ve çıkışları olmakla beraber yeni görsel keşifler ve özdisiplin geliştirmenin harika bir yolu.
Bugüne kadarki çalışmaların içerisinde tasarım süreci ve çıkan ürün bazında seni en çok heyecanlandıran çalışma hangisiydi?
İtalya serisi, şu ana kadar tamamladıktan sonra en heyecanlı hissettiren işlerden biriydi. Daha benzer görünen işler yaratmak değil, kavramsal olarak buna benzer işler yaratmak. Bu seri, görsellere dönüştürülmüş kişisel bir deneyime dayanmaktadır.
İtalya serisi
İlham tazelemek için neler yaparsın? Kendi alanında veya farklı disiplinlerde işlerini merakla takip ettiğin isimler kimler?
Zamanla kendim için ilham almanın 2 türü olduğunu fark ettim. Birincisi, ilham almak için çeşitli aktiviteler yapıyorum, bunlardan birisi de yürüyüş. İkincisi ise ışığa, renge veya bende bir fikri ateşleyen rastgele durumlara dayanıyor. Bu, market alışverişi yapmak veya tramvayda oturmak gibi bir şey olabilir.
SixnFive çalışanları, konu estetik çalışmaya geldiğinde olağanüstü bir iş çıkarıyorlar ve ayrıca yüksek kalitedeki nicelik gerçek bir ilham kaynağı. Şu anda ayrıca Lorenzo Quinn ve Bruno Catalano gibi çoğunlukla heykel yapan bazı sanatçıları da takip ediyorum.
Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?
Kişisel çalışmaya neredeyse 2 yıl ara verdikten sonra her zamankinden daha heyecanlıyım. Hepsinin ilk planı daha fazlasını yaratmak ve paylaşmaktır. Ve şu anda, bu yıl için iki yeni seri üzerinde çalışıyorum ve ayrıca fiziksel nesneler yaratmaya da daldım. Yakında daha fazlasını paylaşabilmeyi umuyorum.