top of page
Onur Çoban

Tasarımlarıyla Öne Çıkan 6 Coachella Enstalasyonu


Coachella Müzik ve Sanat Festivali 2022

Ekim 1999'da Kaliforniya, Indio'nun çölünde bir müzik festivali doğdu. Sanatçıların, ünlülerin ve müzisyenlerin olduğu bu topluluk hayata geçirdikleri bu hafta sonunun ülkedeki en popüler ve belki de dünyadaki en çok takip edilen müzik ve sanat deneyimlerden birine dönüşeceğini bilmiyorlardı. Yirmi üç yıl sonra gelen Coachella Müzik ve Sanat Festivali'nin büyük ölçekli heykellerden oluşan sanat programı bu yıla damgasını vurdu.


Bu yıl Coachella Valley Müzik ve Sanat Festivali kapsamında 11 uluslararası tasarımcı ve mimari tasarım stüdyosu, büyük ölçekli enstalasyonlarıyla müzikseverlerle buluştu. Ölçek ve tasarım açısından karmaşık, dinamik ve iddialı olan mekâna duyarlı enstalasyonlar, çevresel sürdürülebilirliği konu edinen bir dizi acil konuyu ve küresel temayı sorguluyor. Enstalasyonlar, eğlenceli formlar ve mekânlar olarak gündelik nesnelerin ve deneyimlerin hayali dönüşümlerini ve yeniden ele alınmalarını kapsıyor. Tasarımıyla öne çıkan 6 Coachella enstalasyonunu sizler için derledik.


 

“Circular Dimensions x Microscape” -Cristopher Cichocki


Yaklaşık 7.5 metre uzunluğunda PVC tüp ile inşa edilen beş katlı Microscape, fütüristik bir ay manzarasını andıran görsel bir şölen sunuyor. Enstalasyon ilhamını, multimedya sanatçısı ve biyomorfik ressam Cristopher Cichocki’nin devam eden su ve çöl tarihi araştırmalarından alıyor. Enstalasyon, sanatçıların ve bilim adamlarının deniz yaşamının görüntüleriyle zengin deneysel video sanatı ve endüstriyel ritimleri birleştiren ses manzaralarına ev sahipliği yapıyor. İç pavilyon, bilim adamlarının ve sanatçıların deniz yaşamından görüntülerle “video resimleri” ürettikleri komünal bir laboratuvar içeriyor. Aktivite eş zamanlı olarak pavilyonun orta kısmında yer alan “çekirdek” içinde yansıtılıyor. Aynı zamanda, saha kayıtları ve endüstriyel ritimlerden oluşan bir akustik, yapının dairesel tünellerinde yankılanarak gündüzden geceye yoğunluğunu arttırıyor. Güneş battığında ise sahnenin büyüklüğü sanatçının sürekli gelişmekte olan görsel performansıyla güçleniyor ve eşsiz çoklu duyusal bir deneyime sahne oluyor.



 

“Buoyed” - Kiki Van Eijk


Hollanda merkezli tasarımcı Kiki Van Eijk, farklılıkları ne olursa olsun herkesin ait olduğu gerçeküstü ve mutlu bir alan yaratmak arzusuyla Buoyed’i hayata geçirdi. Çim festival alanının ortasında yer alan şamandıra şeklindeki enstalasyonlar, Hollanda yel değirmenleri, eskimo kubbesi gibi çeşitliliğin ve kapsayıcılığın güzelliğini vurgulayan kültürel referanslar içeriyor, yeni insanlarla tanışmak ve etkileşim kurmak için özel bir alan yaratıyor.



 


“The Playground” - Architensions


Alessandro Orsini ve Nick Roseboro'nun mimari tasarım ve araştırma stüdyosu Architensions, şehirden bir parçayı çöle taşıyor. Yapım aşaması birkaç yıl süren enstalasyon, festival alanında benzersiz bir mekân ve keşif duygusu yaratıyor. Mimari ile insan etkileşimine odaklanan modül ızgara çerçevesi, her biri 12 ile 17 metre arasında değişen ve birkaç tanesi gökyüzü köprüleriyle birbirine bağlanan dört kuleyi kapsıyor. Her kule çeşitli geometrik forma sahip; bazıları, günışığı üzerlerine yansırken çevredeki alanı adeta renklere boyayan camgöbeği, macenta ve sarı dikroik filmlerle kaplı. Geceleri aynalar aydınlatmayı, performansları ve yapının etrafındaki aktiviteyi güçlendiriyor.



 

“La Guardiana” - Los Dos

La Guardiana, bir enredo (etek), çocuğunu taşımak için bir rebozo (şal), kimliğini gizlemek için bir maske ve gücü temsil etmek için boynuzlarıyla festival alanı üzerinde yükseltilmiş bir savaşçı heykeli. Heykel Meksika, Orta Amerika ve dünyanın dört bir yanından gelen göçmenlerin koruyucusu olarak konumlandırılmış. Etekteki ikonografi, insanların yabancı topraklara tehlikeli yolculuk yapmasının nedenlerini anlamak için tren ve tekneyle sınır duvarına doğru yürüyen ve seyahat eden insanları içeriyor. Figür Los Dos, El Paso ve Teksaslı sanatçılar Ramon ve Christian Cardenas tarafından yaratıldı. Karı-koca ikilisi El Paso ve Juarez, Meksika'daki günlük yaşamdan ilham alarak duvar resimleri, ipek baskı, sokak afişi enstalasyonları ve büyük ölçekli şişme heykeller yaratmasıyla tanınıyor.



 


“Mutts” - Oana Stănescu

Sanatçı Oana Stănescu, birçok hayvansever gibi bize neşe, sadakat ve koşulsuz sevgi sunan köpeklerden çok şey öğrenebileceğimize inanıyor. New York merkezli Rumen tasarımcı, bu sevgiyi festival alanında tasvir etmek için devasa köpek heykelleri yarattı. Neredeyse tüm enstalasyon yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir. Her bir çelik heykel, binlerce yabancıyla dolu festival alanında ev ve rahatlık duygusu getiren canlı bitkilerle kaplı. Lantana (kırmızı, sarı, mor), Çin tarçını, çeşme otu, sarı çan ve yasemin gibi bitkiler tüylü formları oluşturuyor ve heykellere derinlik katarken toplanma için gölgeli bir alan yaratıyor.



 

“Cocoon (BKF + H300)” - Martín Huberman

Mimar Martín Huberman, ikonik BKF Chair’ın 300 reprodüksiyonuyla inşa ettiği dokuz katlı heykeliyle eşsiz bir deneyim sunuyor. Sandalye, 1940'ta üç mimar -Antonio Bonet, Juan Kurchan ve Jorge Ferrari Hardoy- tarafından Buenos Aires'te tasarlandı; bir yıl sonra ise hızla Modern Sanat Müzesi'nin kalıcı koleksiyonuna eklendi. Sandalye çıktığı ilk günden itibaren pop kültürü tarafından benimsendi ve yeniden üretildi. Sandalyeleri özgün bir mimari yapıya dönüştüren Huberman, kullandığı ipeksi materyal ile gündüz gölgelik görevi görürken geceleri aydınlatılarak festivalin en renkli yapılarından birisi haline geliyor.



BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page