Türk moda dünyasına yön veren isimlerin başında gelen Vogue Türkiye moda direktörü, stil danışmanı ve eğitmen Ceylan Atınç, son dönemde kendisine ilham veren ve odağına sürdürülebilirliği alan 3 projeyi Mercado okuyucularıyla paylaştı.
“Konu sürdürülebilirlik olunca hep bahsettiğim bir durum var; moda endüstrisi petrolden sonra çevresel atığı en fazla olan, kimyasal kullanımı hayli yüksek ve karbon ayak izi de yoğun olan bir sektör. Bu yüzden kişisel olarak bizim bilinçli olmamızın yanı sıra moda devlerinin öncü olması gereken bir durum var. Ayda tonlarca kıyafet üreten markaların manifestosu veya lüks markaların bir araya gelip oluşturduğu platformlar çok önemli. Devletlerin desteği ve yaptırımı, üretim üzerindeki denetimi de çok gerekli.”
H&M Circulose
“Hızlı-moda devi H&M, 2012 yılında piyasaya sürdüğü ilk Conscious koleksiyonundan bu yana, çevresel sürdürülebilirlik anlamında ciddi projelere imza atıyor. 2020 yılında açıkladığı Circulose projesi ile atık tekstilden üretilen circulose materyalini perakendede kullanan ilk marka olacak.”
H&M, atılmış tekstillerden üretilen yeni patentli bir malzeme olan Circulose’u yeni Conscious Exclusive koleksiyonunda bir elbisede kullanacağı açıkladı. Kimyasal olarak geri dönüştürülmüş elyaflar, ilk kez küresel bir markanın desteğiyle pazarda yer bulacak.
Circulose materyali, H&M’in 2017 yılında yatırım yaptığı İsveçli tekstil geri dönüşüm şirketi Renewcell tarafından geliştirildi ve üretildi. Bir tür elyaf olan Circulose, H&M tarafından toplanan eski kotlar, tişörtler ve endüstriyel ölçekte atılan diğer giysiler gibi tekstil atıklarından elde ediliyor. Pozitif döngüsellik için H&M’in attığı en büyük adımlardan bir olan proje, dönüştürülmüş elyafların global çapta kullanılmasının önünü açıyor.
H&M, 2030 itibarıyla tüm ürünlerinin geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerden üretilmiş olmasını hedefliyor. 2040 yılına kadar ise tüm ürünlerinin baştan sona iklim pozitif olmasını hedefliyor. Bu da ürettiği sera gazı emisyonlarından daha çoğunu ortadan kaldırması anlamına geliyor.
Walpole İngiliz Lüks Sürdürülebilirlik Manifestosu
“Burberry, Harrods gibi önde gelen İngiliz lüks markalarının yer aldığı Walpole, 2020 yılında sürdürülebilirlik üzerine bir manifesto yayınladı. Bu çok önemli bir gelişme çünkü ilk kez büyük moda devlerinin çevre için bir araya geldiğini görüyoruz.”
Geçtiğimiz yıl, İngiliz lüks markalar lobisi Walpole, İngiliz lüks sektörünün sürdürülebilirlikte küresel lider olması için İngiliz Lüks Sürdürülebilirlik Manifestosu’nu başlattı. Çevreyi korumak ve ürün ömrünü uzatmak için plastik ambalaj ve döngüsellik girişimlerini, karbon emisyonlarını, yenilenebilir enerji kullanımını, su tüketimini ve kimyasalların tahliyesini ele almayı içeren manifesto, moda devlerini ve tedarikçilerini sürdürülebilir uygulamalara yönlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca insan hakları ve çalışma yasalarına, çeşitliliğe ve cinsiyete dayalı ücret farkına karşı da duran manifestonun kurucu imzacıları arasında Harrods, Burberry, Mulberry, Dunhill, Chivas Brothers gibi markalar yer alıyor.
Stella McCartney'nin Biyolojik Olarak Parçalanabilen Streç Kotları
“Stella McCartney: tek başına belki de bu anlamda en başından beri en güçlü duruşu sergileyen moda tasarımcısı ve çevre aktivisti. Hiçbir zaman gerçek deri kullanmadan yine de ayakkabı ve çantaları arzu nesnesi haline getirebilen, kullandığı her kumaşın ve hatta mağazalarındaki materyallerin çevreye zararsız olmasını hedefleyen tasarımcı, 2020 yılı itibari ile tekstilde en çok kimyasal kullanımına yol açan denim kumaş olayına da el attı.”
Stella McCartney, koleksiyonlarına bitki bazlı iplikler kullanılarak oluşturulan ve biyolojik olarak parçalanabilen ilk streç denimi katarak sürdürülebilir kumaş inovasyonlarına bir yenisini daha ekledi.
İtalyan üretici Candiani ile işbirliği sonucu üretilen yenilikçi denim, doğal bir kauçuk çekirdek etrafına sarılan organik pamuk kullanılarak elde edilen ve mikro plastik içermeyen Coreva Stretch teknolojisini kullanıyor. Bu sayede, kot üretiminde kullanılan petrol bazlı elastomerleri özel olarak tasarlanmış doğal bir bileşenle değiştirerek, esneklikten ödün vermeden biyolojik olarak parçalanabilen streç denim kumaş üretilebiliyor.
Stella McCartney, tüm kotlarında bu sistemi kullanarak geleneksel kot üretimi sırasındaki büyük miktardaki su tüketimini de azaltıyor ve kimyasal kullanımının önüne geçiyor. İngiliz modacı, Sonbahar / Kış 2020 koleksiyonunda Candiani’nin patentli, bitki bazlı Coreva Stretch teknolojisi ile yapılmış 10 parçayı tanıttı ve geçtiğimiz yıl satışına başladı.
Ceylan Atınç, Lisansını Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Halkla İlişkiler dalında tamamladı. Berkeley Üniversitesi’nde Pazarlama eğitimi ardından London School of Fashion’da Styling eğitimi aldı. Marie Claire Dergisi’nde Moda Editörü olarak görev almıştır ve L’Officiel Türkiye dergisinin moda direktörü görevinde bulunmuştur. Şuan Vogue Türkiye Moda Direktörü olan Ceylan, markalara ve ünlü isimlere verdiği stil danışmanlığının yanı sıra Vakko Esmod bünyesinde Styling üzerine eğitimler vermeye devam ediyor.