top of page

AJANDA: Yelta Köm | her şey tanıdık, her şey yabancı


Sergi Fotoğrafları: Barış Özçetin

Yelta Köm’ün Ulya Soley küratörlüğünde gerçekleşen “her şey tanıdık, her şey yabancı” sergisinin Versus Art Project’teki gösterimi tamamlandı. Kasım 2023’te TOP e.V Berlin’de yeniden izlemeye açılacak sergi hakkında sanatçıyla konuştuk.


Sanat, mimarlık ve araştırma projelerinin birlikteliğindeki pratiğinde “her şey tanıdık, her şey yabancı”nın odağı ne üzerine?

Sergi gelecek senaryoları üzerinden, iktidar ve güç meselesini tartışan, odağına aldığı şeyin aslında odak olmadığı bir hali olan bir kurgu üzerine kurulu. Sergide gelecekten bir arkeolojik alan görüyoruz, bu alandaki objeler hem tanıdık hem de yabancı. Farklı gelecek senaryolarının birbirinin üzerine bindiği bir olasılıklar düzlemi aslında. Ama böyle uzaktan bakınca görebildiğim ortak hat geleceği okumak üzerine kurulan güç ilişkilerine dair.

Farklı mecralarla geleceği okuma biçimleri üzerinden sergi salonunda yürüttüğün spekülatif kazıda senin kurguladığın yeni önerme neye dair?

Bu dünyada kimi zaman sadece öneriler yapabiliriz, o yüzden önerme kelimesini kullanmanıza çok sevindim. “Bulanık Topraklar”daki öneri bir set alanı kuruyor, burada mekânı deneyimleyenler nasıl bir kurmaca içinde olduklarının farkındalar aslında, bu sahne sanatlarındaki yabancılaşma hissi gibi, bir yandan kurmaca ama bir yandan da gerçeğe yakın. Bu önerme farklı olasılıkların nasıl bir arada olabileceğini sunarken bir yandan da onların nasıl birbirinin üzerine geçtiğini tartışıyor. Odadaki video “kaybolursan, hatırla” da bunun bir parçası, bu tüm önerilerin kara kutusu gibi.

Yelta Köm, kazara gerçek, 2023

Şiirler aracılığıyla insana özgü olanı insan sonrası döneme ekleyen anlatın nasıl oluştu?

Şiirin mekânsal bir gerçekliği var, zihinlerimizde açtığı bir yol var. Kimi zaman iki satır, kimi zaman iki kelime içinde olduğumuz gerçeklikte yepyeni bir kapı açabiliyor. Bir yandan da çok insana özgü olduğuna dair inancımız var, peki insanın olmadığı yerde şiirler var olabilir mi, bu yoğun duygular nasıl kelimelere elektrik devreleri üzerinden temsil olur onun üzerine düşünürken bu anlatı oluştu. Şiir nasıl sadece kitaplarda, yazıda değil sokaktaysa, bugünün ve geleceğin sokağı da bizim dijital gerçeklerimiz.

“her şey tanıdık, her şey yabancı”, Versus Art Project’in ardından Kasım ayında TOP e.V Berlin’de açılıyor. Bu sorguyu taşımayı planladığın başka zeminler var mı?

Pratiğimin içinden farklı yansımaları barındırıyor bu sergi, o yüzden aslında farklı ortamlarda farklı şekillerde kendini göstermesini istiyorum. Bir şekilde kamusal bir işe dönüşmesini ve kentsel mekânda bir versiyonun var olmasını hayal ediyorum.



BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page